Android cihazlar da iOS cihazlar da bazı güvenlik problemlerini içeriyor olsada rakamlar bazı çıkarımları yapmayı sağlıyor. Söz konusu kullandığınız akıllı telefonlar olduğunda güvenlik gerçekten de önemli hale geliyor. İster Android işletim sistemine sahip cihazları kullanın, ister iOS işletim sistemine bağlı cihazları. Her iki şekilde de bazı güvenlik sorunları yaşanabiliyor.
Cihaz güvenliği hakkında konuşacak olursak her iki işletim sistemi de eleştiri oklarının hedefi haline gelebilir. Her güncelleme sunduğunda güvenliğin üzerine basan Apple, bir diğer tarafta milyonlarca kullanıcısı ile birçok markadan Android cihazlar.
Android işletim sistemi açık kaynaklı olduğu için hem geliştirilmeye çok açık oluyor hem de diğer tehlikelere karşı da oldukça savunmasız kalıyor. iPhone’lar ise bunun aksine hem telefon modelleri Android’e oranla daha az sayıda kalıyor hem de neredeyse 5 yıl önce çıkmış olan telefon modeli bile aktif olarak güncelleme alıyor.
Her iki işletim sisteminin de birbirinden özellik kopyaladığı aşikar. Kullanıcılar nezdinde değerlendirildiğinde ise her iki işletim sistemine de tutkun olan kişiler var. iPhone’dan vazgeçememciler ve Android’den vazgeçememciler zaten tercihlerini çok değiştirmiyor. Ancak kullanım odaklı ve direkt güvenlik odağında düşünen kullanıcılar ise iki yönden birine yöneliyor.
iPhone’un kendince avantajlı yanları bulunuyor. Zira kullanıcı sayısı tüm Android kullanıcılarından daha az ve bu noktada eski cihazlarının bile güncel kalması oldukça iyi. Diğer tarafta Samsung, Huawei, Xiaomi, Sony ve birçok büyük Android işletim sistemini kullanan cihaz bulunuyor.
Bu saydığımız şirketler bir de düşük, orta ve yüksek segment telefonlarıyla birçok model çeşidi de sunuyor. Haliyle birkaç yıl içinde telefon güncelleme almayı bırakıyor. Çünkü güncellenecek çok sayıda cihaz var.
Android kullanıcılarının tamamı genellikle önemli güvenlik güncellemelerini aynı zamanında alamazlar. Söz konusu akıllı telefona bağlı olarak, bazı Android kullanıcıları diğerlerinden birkaç ay sonra güvenlik güncellemeleri alıyor. Bu ise bazı sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Güvenlik güncellemesi verilse bile bazı kullanıcıların bu güncellemeleri yapmadığı görülüyor. Android’in eski sürümlerini kullanan birçok kullanıcının yanında iPhone kullanıcılarının önemli bir kısmı güncel sürümü indirip kullanıyor. Geçen ay kullanıcıların karşısına son sürümüyle çıkan iOS 16, yayımlandıktan yalnızca iki gün sonra tüm iPhone’ların yüzde 14.6’sına yüklenmişti.
Google’ın sunduğu Android cihazlarının sayısı hepsini aynı güvenlik düzeyinde ve aynı miktarda zaman ve sıklıkta güncel tutmayı neredeyse imkansız hale getiriyor. Ayrıca, birden fazla marka ve modele dağıtılması gerektiğinden bu güncellemeleri bütün kullanıcılara aynı zamanda dağıtmayı zorlaştırıyor. Güncellemeler daha az çıkıyor ve cihazlar daha az destekleniyor.
Güncelleme avantajını bir yana bırakalım. Yayımlanan verilere göre, Apple’ın hanesi de kötü senaryolarla dolu olduğu gibi yine de App Store üzerinde uygulamalar daha sıkı kontrolden geçiyor.
Google Play Store hakkında yapılan araştırmalar ise Android işletim sisteminin ve genel olarak Android cihazların, Apple’a kıyasla sınıfta kaldığını gösteriyor. Geçen aylarda yayımlanan bir rapora göre direkt Play Store’da Android cihazlara yüklenmiş kötü amaçlı uygulamalar grubunun toplamda 10 milyonun üzerinde indirildiği ortaya çıkmıştı. Uygulamaları Apple kadar denetlemeyen şirketin kullanıcıları güvenlik açıkları ile baş başa bıraktığı görülüyor.
Elbette tercih yine size kalmış ancak Android cihazlar da iOS cihazlar da farklı avantajlar sunuyor. Aldığınız markaya ve modele göre değişen özellikler size inanılmaz şeyler sunabiliyor.